GÜNYURDU KÖYÜ FORUM
=> Daha kayıt olmadın mı?

ALTTAKİ KATEGORİLERE GİREREK HER TÜRLÜ PAYLAŞIMI YAPABİLİRSİNİZ... . İYİ EĞLENCELER...E.İNCE

GÜNYURDU KÖYÜ FORUM - TARİHTEN GÜNÜMÜZE

Burdasın:
GÜNYURDU KÖYÜ FORUM => ŞİİRLER VE YAZILAR => TARİHTEN GÜNÜMÜZE

<-Geri

 1  2 Devam -> 

Mustafa Duman
(şimdiye kadar 3 posta)
22.12.2007 18:10 (UTC)[alıntı yap]
Karakeçili,Oğuzların 24 kolundan biri olan Bozok Kolundan Oğuzhan’ın büyük oğlu Günhan’ın mensup olduğu Kayı Boyu’nun en büyük aşireti olan Karakeçili Aşireti, 1219 yılında Ertuğrul Gazi önderliğinde 1225 yılına kadar Aras ırmağı sularıyla sulanan Pasin Ovasında kalıp sürmeli çukurunda kışlıyorlardı. Daha sonra buraya sığmayan ve göçlerle kalabalıklaşan Kayı’lar, Anadolu içlerine doğru göçe başlarlar.

Karakeçili, Kayı Oğuzları, Anadolu kapıları Türklere açıldıktan sonra Azerbaycan üzerinden Doğu Anadolu’dan Anadolu’ya büyük göç dalgaları halinde girmeye başlarlar. Daha sonra yöreye gelip yerleşen Oğuz Türkmen boylarıyla sürmeli çukurunda Pasinleri, Ahlat’ı ve Suruç’u kışlak ve yaylak olarak kullanan Kayı’lar Ankara’ya gelip Karacadağ yöresini kendilerine yurt edinmişlerdir.

İlhanlıların 1258 yılında Anadolu’ya girmeleri ve bu yöreyi ele geçirmeleri üzerine Ertuğrul Gazi, Kayı boyu ile birlikte Söğüt ve Domaniç yöresine göç ederek orada yerleşmişlerdir. Ancak Söğüt ve Domaniç’e gitmeyen Horasan Türkmen grubuna mensup kayı boyu Karakeçili cemaati bu günkü Kırıkkale ili ilçesi olan Karakeçili köyünü kurmuşlardır.
____________________________________
Ertuğrul Gazi'nin yeni osmanlı devletini kuran hanedanın mensub olduğu aşiret Kayı,Oğuz boyu içinde yer alan karakeçililerdir.Anadolu'nun Türkleşmesinde büyük rol oynayan karakeçililer,11 yüzyıldan beri varlıklarını hissettirmişlerdir.
Karakeçililerde milli şuur çok yüksektir.Bu nedenle devletin zaman zaman bu aşiret gençlerini göreve çağırmasına neden olmuştur.
"Karakeçililer benim akrabalarımdır."Diyen Sultan 2.Abdulhamid,Söğüt ve çevresindeki karakeçili gençlerden meydana getirdiği muhafız alayına Ertuğrul Alayı adını vermiştir.Osmanlı devletinin zor anlarında en önde ve güvenilir olarak görev yapan karakeçililer,milli mücadeledede isimsiz kahramanlıklara imzalarını atmışlardır.Türklük gurur ve şuurunun,islam ahlak ve faziletinin menfaat beklemeden karşılıksız bekçileri olan karakeçililer bugün dahi ataları Ertuğrul gaziyi anmak üzere Söğüt'deki Gazinin mezarı başında bir araya gelirler.Bu gün onlar için bir yörük bayramıdır.Heryıl bu bayrama mahalli,rengarenk kıyafetleriyle katılırlar,büyük kazanlarda aş pişer,cirit,koşu,güreş gibi mlli siportif faaliyetler gösterilir.Folklor ve geçit resmi yapılır.
Devletimiz,Karakeçilinin vatansever bağırlarından doğmuştur.
Bütün bir milletimiz ve onun içinde şerefli bir mevkii olan karakeçili boyu bayrağı hiç düşürmeyecek ve vatanı böldürmeyecektir
____________________________________
Sultan II. Abdülhamit’e, bir Cuma namazı çıkışında Ermeniler tarafından düzenlenen suikastten, Sultan, cami imamıyla üç dakika ayaküstü sohbet edince, Ermenilerin, arabasına koyduğu bomba patlamış ve Sultan, bu sayede suikasttan kurtulmuştu.
Bombanın patlamasından sonra etrafındakiler dağılmış, yanında yalnızca bir genç kalmıştı. Padişah, bu gence neden kaçmadığını sorunca, genç: “Ben Söğütlüyüm ve Söğüt’ten sizi korumak için gönderildim.” der. Bunun üzerine Sultan, yüzyıllardır Osmanlı padişahlarını korumakla görevli Söğüt’ten gelen muhafızların önemini tekrar hatırlar.
Söğüt’ten bir heyet, İstanbul’a davet edilir. Sultan, bu heyete Söğüt için ne istediklerini sorar. Heyet, “Sağlığını isteriz sultanım.” deyince, akrabalarının cahil kaldığını düşünen II. Abdülhamid Han, bir alay hazırlatıp büyük dedesi Ertuğrul Gazinin türbesini ziyaret etmelerini ve Söğüt’ten haber getirmelerini ister. Bunun üzerine Söğüt’e gelen alay, harap olan Ertuğrul Gazi Türbesi’ni, Ertuğrul Gazi Mescidi’ni, Çelebi Mehmet Camisi’ni onararak, yenilik ve ilaveler yaparlar.
Mustafa Duman
(şimdiye kadar 3 posta)
22.12.2007 18:15 (UTC)[alıntı yap]
KARAKEÇİLİ aşireti nedir? Merhum Cevdet Türkay, bir ömür boyu Osmanlı kayıtlarını inceleyerek "Osmanlı İmparatorluğu'nda Oymak, Aşiret ve Cemaatler" adlı 700 sayfalık muhteşem bir eser yazdı.
Oradan öğreniyoruz ki, Osmanlı zamanında, "Karakeçilü" aşireti "Türkman Yürükânı taifesinden"dir ve aşiretin bir kısmı o zaman Diyarbekir eyaletine bağlı olan Siverek sancağında yaşıyor; Eyüp Karakeçili bugün onlardan biri olmalı... Aşiretin diğer kısımları ise, yine Osmanlı kayıtlarına göre, Söğüt dahil, Bandırma ve Aydın'a kadar tam 12 ilimizde yaşıyordu. (Sf. 92)
Aşiretler tarihimizin büyük ismi merhum Prof. Faruk Sümer, Sultan Abdülhamid'in Karakeçili aşiretine "akrabalarım" diye hitap ettiğini, onların Sultan'ı ziyaret etmelerini resmi protokol haline getirdiğini ve onlardan oluşan bir "Ertuğrul Alayı" kurduğunu anlatır.
"Ertuğrul'un ocağında uyandım / Şehitlerin kanlarıyla boyandım" marşı, Sultan Hamid zamanında yazılıp bestelenmiştir. (Faruk Sümer, Oğuzlar, sf. 221)
Abdülhamid, tartışmalı "Hamidiye Alayları"nı da aynı şekilde bir aidiyet oluşturmak ve Doğu Anadolu'yu savunmak için Kürt aşiretlerinden kurmuştu.
* * *
ZAMANIMIZDA her yıl "Ertuğrul Gazi Şenlikleri"nin yapılması, güzel bir geleneğin modern bir devamıdır. Bu sene Bingöllüler "Söğüt'ten doğan güneşe Bingöl'den selamlar" pankartı ile katıldılar.
Bütün bunlar nasıl iç içe geçtiğimizin bir yığın örneklerinden birkaç tanesi.
Karakeçililerin Siverek'te Kürtçe konuşmasına Ziya Gökalp de dikkat çeker. Tarihte belirli sosyolojik şartlara göre, bazı Kürt ve Türk aşiretleri, hatta bazen bir aşiretin bir bölümü, diğerine dönüşmüştür.
Bitlisli Şeref Han "Şerefname" adlı eserinde, modern araştırmacı Faruk Sümer de "Oğuzlar" adlı eserinde bunun pek çok örneklerini anlatır.
Karakeçililer gibi, yine Urfa'da "Dögerlü" adlı Türk aşireti Kürtleşmiştir, Kürt kökenli "İgirmi-Dört" Türkleşmiştir. (Sf. 254, 292)

(Taha Akyol'dan alıntıdır)
Mustafa Duman
(şimdiye kadar 3 posta)
23.12.2007 11:33 (UTC)[alıntı yap]
YÖRÜKLERDE AİLE VE KADIN

Milli kültürümüzün sahip olduğu dinamiklerin belirlenmesinde, milli bünye anlizlerinin büyük payı olduğu bilinmektedir. Sosyal yapımızın ana eksenini teşkil eden Türk boy sisteminin incelenmesi, milli kültür sahasındaki araştırmalara da ışık tutacaktır. Anadolu konar-göçer kültürünün halk kültürümüzdeki yeri ve önemi bu açıdan bizim için son derece ciddi bir konudur. Yörük hayatı bir bütün halinde incelendiği zaman "bir yığın, şekilsiz bir kümeleşme" olmadığı görülür. "Toplum yapısı ne sadece basit bir varlık olarak ve ne de sert bir şekilde yekpare kalıplanmış çok sıkı bir tesanütle kaskatı donuk" olmayan Yörük dünyasında "son derece yumuşak, katılmaları kolaylaştıran, geçşini sağlayan" bir dünya görüşünü hakimiyeti hemen sezilir. Çadırdan, mühendisin projesiyle kurulmuş eve; kıl çulhadan, karyola ve masaya rahatça geçmişler. Her yerde Yörüklerin yerleşik hayata, zirai kültüre, köy ve şehir yaşayışına hayret edicek derecede kolaylıkla ve kısa zamanda intibak edişilerini müşahede kabildir. Bu kültür değişmesini, tekamül vetiresini şöyle bir şema içinde gösterebiliriz:

*** Çadırda elbiselerin konduğu (ala çulhaların) yerini; çeyiz sandığı, konsol, gardrop almıştır.
*** Yerminderi, sedir yerini; divan, sandalye, koluğa terk etmiştir.
*** Peynir ve su koymaya mahsus deriden (tuluk, tulum) yerini; tahta ve bakır kaplara bırakmıştır.
*** Yer sofrası yünden örülmüş bir bez örtü olup, yemek onun üzerinde yenilerek köy yerleşme ile sofra bezinin üzerine kasnak ve sini (tepsi) konularak daha sonra masa, sandalye, herkese ayrı porselen servis tabakları, kullanılmaya başlanmıştır.
Eski Türk göçeberinde sosyal organizasyonun çok mürekkep ve tür ve yasa' ya müstenit kaide, müeyyide, şekillerle oldukça mükemmel olduğunu görüyoruz. Boyların, oymakların teşekkülü, hukuku, hakkı, vazifesi, mevkii, kudreti belli, muayyen kaidelere göre her zaman tatbik edilmesi elzem mrasimlere tabiydi.
Göçebelerde dini tevekkül ve kanaatkarlık, örf, adet, töreye dayanan cömertlik, diğergamlık, ufak hesaplara bakmama temayülü görünüyor. Bu sayar, tartar, ölçer, biçerken müşteri lehine, alıcı lehine hareket etmek, süte bir gram dahi su koymamak en ufak hileye tenezzül etmemek şeklinde tecelli ve tezahür ediyor.
Yörükler, erkek çocuklarını mutlaka sünnet ettirirler. Yaylalara, kışlaklara gezici olarak gelen sünnetçilere, yağ, süt, kıl karşılığı çocuklarını sünnet ettirirler. Temizliği, paklığı seven Yörükler, düğünlerini genellikle kışlakta veya yaz sonunda yaparlar. Son derece konukseverdirler. Gelen konuğa mutlaka kuzu veya oğlak keserek taze kuzu, oğlak eti sunulur. Askere giden genç kişi için, kurban kurban keserek konu komşuya dağıtılır. Hayırlısıyla gitsin, gelsin diye. Askerden sağlıklı dönen kişi için de adak kesilir, adak konu komşuya dağıtılır. Hayırlısı ile gitti geldi diye adanan, bir adak mutlaka yerine getirilir.
Yörüklerde Kadının Yeri
* Yörüklerin yaşamında kadının önemli bir yeri vardır. Çadırın yönetimi evin en yaşlı kadınınındır. Kadın evin direğidir. Çocuğu kadın doğurur, konuğu kadın ağırlar, kilimi, çadırı, heybeyi, kolanıkadın dokur. Keçeyi kadın pişirir. (Dokumarı genellikle küçük boyutlu, bol renkli ve motifleri özgündür) Hayvandan sütü kadın sağlar. Üzerlerine giyilen giysiyi kadın diker. Keçiden koyundan kırkılan yünü, kılı o temizler, eğirir boyar birbir renkli motife dönüştürür. Çadırda dumanı tüttürür, ekmek, aş yapar. Sözün özü, Yörük kadını beş parmağında beş hüner, üretkenliğin, sevginin vefanın eşsiz bir örneğidir.
* Mektep, medrese görmemiş göçebe Türk kızlarının ibda edercesine meydana getirdikleri motiflerle müzeyyen halı ve kilimler, yükte hafiftir, ancak bir çuvalı doldurur. Fakat en modern bir şehirdeki, en mutena bir salonu ziynetlendirecek vasıfta, sanat derğerindedir. Ücra dağ başlarında umulmadık yerlerde büyük bir manevi kültürü temsil eder.
* Bir çadıra atlı bir misafir geldiği zaman onu mutlaka genç kızı yoksa kadın karşılar silahını alır, atını bağlar, en ağır döşekleri altına sermek ve yastıklarını dayanarak rahat etmesini için bir biri üzerine etrafına yığmakla ikram ve izaz eder, kahve ve ayran sunar.
* Yörükler tutucu insanlar değildir. Kadın, erkek dağda, bayırda rahatça konuşurlar. Genç kız, genç delikanlı ile birlikte koyun, keçi otlatmaya giderler. Kaçma, göçme olayına pek sık rastlanmaz, kimsenin namusuna leke gelmez.


Doç.Dr Pakize AYTAÇ.

Kaynak : Yörük ve Türkmenlerde Günlük Hayat Sempozyum Bildirileri Kitabı (YÖRTÜRK VAKFI YAYINLARI)
mudum90 (Ziyaretçi)
30.04.2008 18:53 (UTC)[alıntı yap]
Çanakkale Savaşı'nda ölen şehitlerin isimleri
(Bizim köyden de var) http://www.geltag.com/sehitler.asp?il_id=13&ilce_id=98&harf_id=0&sayfa_id=2
erdal ince (Ziyaretçi)
30.04.2008 20:18 (UTC)[alıntı yap]
şehitlerimizin hangi ailelerden olduklarını bulduk..yakında haber yapıcaz..esen kalın

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 291
Bütün postalar: 1001
Bütün kullanıcılar: 204
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
BİLECİK-PAZARYERİ-GÜNYURDU
 

OSMANLI  DEVLET
ARMASI

www.osmanli700.gen.tr
AÇIK GÖRÜŞ..


İSTANBUL BİLECİKLİLER DERNEĞİ
www.bil-der.com

DÜĞÜNLERİMİZ
 
DÜĞÜN TARİHLERİMİZ

 

SÜNNET
Emirhan ÇOLAK- 
Veli ÇOLAK'ın     torunu--    Emin Çolak'ın oğlu
23.08.2008 Cumartesi kına gecesi
24.08.2008 Pazar mevlüt-yemek 13:00-17:00
YER; Mimar Sinan Mah.
 0008 sok. No: 48
Osmangazi/Gebze/KOCAELİ
TEL:
0 262 744 17 29
GSM: 0 535 663 13 03

SÜNNET
Alperen GÜNAY-
Yılmaz   Günay'ın   oğlu 30.08.2008 Cumartesi 
saat: 19:00
YER; DUDUZAR TESİSLERİ
PENDİK

NİŞAN
Nuray KAYA & Uğur BAYDI
Fehmi-Kadriye KAYA'nın kızı
11.10.2008 : 19-23 arası NİŞAN
Adres: Başkent Düğün Salonu

Esenyalı/ PENDİK

DÜĞÜN TARİHLERİNİZİ
KAYIT ETMEK İÇİN TIKLAYIN

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER KİTAPLARI İÇİN TIKLAYIN
      www.hasan-kayihan.com

Logo Kanal Avrupa
HER HAFTA
PAZARTESİ  : 18.30 (E) /19.30  (TR) 
PAZAR         :  10.00 (E) /10.00 (TR)
 
UYANMAK

DUYURULAR
 
 
ASKERLERİMİZ
OSMAN BAKIR
MURAT KOÇ
AYKUT ÖZBEK
MEHMETAKKAŞ HAYIRLI TEZKERELER

KALBİMİZ SİZLERLE...      


 

 

 
HABER
 
E-DEVLET
 

::TC Kimlik No
::Vergi Kimlik No
::SSK Hizmet Dökümü
::İnternet Vergi Dairesi
::Motorlu Taşıtlar Vergisi
::Telefon Rehberi
::ÖSYM Sınav Sonuçları
::KPSS Sonuçları
::KPDS Sonuçları
::Diğer Sınav Sonuçları
::ÖSYM Sınav Takvimi
::Milli Eğitim Bakanlığı
::Üniversiteler
::Sağlık Bakanlığı
::Emekli Sandığı
::Ssk
::Adalet Bakanlığı
::Emniyet Genel Müdürlüğü
::Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
::Bakanlıklar
::Valilikler
::Belediyeler
::Kaymakamlıklar
::Silahlı Kuvvetler
::Sivil Toplum
::Elçilik - Konsolosluklar
::Avrupa Birliği
::K.K.T.C.
::Turizm
::Son Depremler

 
Bugün 179 ziyaretçi (196 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol