Kiymetli Dostlar,Sevgili Hemşerilerim Hepinize Kucaklar Dolusu Sevgiler!
Bugünkü konumuz İlköğretim ve Ortaöğretimdeki çocuklarımızla ilgil olacak.
ÖĞRENCİ PROBLEMLERİ
Çocukların kişilik oluşumu ve gelişmesi, kendisine güvenme duygusunun gelişmesi büyük ölçüde anne-babanın kişilik yapısına bağlıdır.
Biz anne babalar ve öğretmenler olarak öğrencilerimizin problemlerini polis mantığı ile yaklaşmamız doğrru değildir. Çocuklarımızın sıkıntılaını bu yolla çözemeyiz.
Çocuk,küçük bir hatasında veya yalan söylediğinde, onu suçlamayalım. KENDİMİZE, "bu çocuk bana neden yalan söylüyor? Onu doğru söylemekten alıkoyan nedir? Neden bana güvenmiyor?" sorularını soralım.
Nerede yanlış yaptığımızı, bu çocukla neden sağlıklı iletişim (karşılıklı anlayış ve hoşgörü
kuramadığımızı araştırmalıyız.
Çocuklar, aileden çok, medyanın (özel tv.ler,gazete,dergi,gayri meşru yayınlar) ve eğlence sektörünün tesirleri altındadırlar. Çünkü anne-babalar ve öğretmenlerin bir çoğu çocuklara nasıl yaklaşacaklarını,nasıl ilişki(diyalog) kuracaklarını bilmiyorlar.
Çoğu aileler çocukları ile iletişim kurmayı bilmiyorlar. Onlar sadece monolog yaparak vakit geçiriyorlar.
"NEDİR MONOLOG" Tek taraflı yaklaşım:
Anne-baba anlatır ,çocuk dinler.(SEN ADAM OLMASSIN, UTANMADAN BİR DE YALAN SÖYLÜYORSUN, NE ZAMAN DESR ÇALIŞMAYA BAŞLIYACAKSIN? )
Şeklinde durmadan baskı yaparız. Anne-babalar bu suçlayıcı yaklaşımlarla çocukları ile kendileri arasında aşılması zor, kalın bir duvar örerler.
Çocuklara yeterince zaman ayırmıyoruz. Endişe, korku ve sevinçlerini paylaşmıyoruz.
Çalışma saatleri dışındaki zamanlarımızı okey masalarında değilde, çocuğumuzla iki saat birlikte geçirsek, geleceğimizle ilgili mutlaka yararlı olur.
Kahvehane dedikodularından çocuklara ayıracak vakit bulamıyoruz. Neymiş efendim; onlar için çalışmıyormuşuz, yemeyip yediriyor, giymeyip giydiriyormuşuz...
HAYIR,ÇOCUKLARIN BİZDEN İSTEDİĞİ BUNLAR DEĞİL;
Onları iyi bir okula göndermek,maddi ve temel ihtiyaçlarını karşılamak zaten bizim görevimizdir...
ÇOCUKLAR BİZDEN; sevgi, anlayış, ilgi göstermeyi ve hoşgörüyü bekliyorlar... Herşeye rağmen onlara değer vermemizi, adam yerine, birey yerine koymamızı ve duygularını paylaşmamızı istiyorlar. Bunlar çocukların vazgeçemeyeceği ruhsal ihtiyaçlarıdır. Ancak ruhsal ve duygusal ihtiyaç-ları karşılanan çocuklar kendilerini güvende hissederler...
Değerli anne-babalar bu kouyla ilgili yazıma önümüzdeki hafta devam
edeceğim. Selamlar, sevgiler!!!...
Öğrt.M.B BOZÜYÜK
SEYYAH OLUP ŞU ALEMİ GEZERİM,
BİR DOST BULAMADIM GÜN AKŞAM OLDU.
KENDİ EFKARIMCA YAR YAR OKUR-YAZARIM
BİR DOST BULAMADIM GÜN AKŞAM OLDU...
Herşey, gönlünüzce olsun!!!...