sibel (şimdiye kadar 21 posta) | | YÖRÜK SOFRASI
Yer sofrası zevkini yaşatan tahta kaşık,
Neden yönlüm çizgine, gözüm rengine âşık?
çizgiler, yazı olur, yazılar da BESMELE,
Sanki bir şey fısıldar, yemeğe giden ele.
"Afiyet olsun!" sözü sapından yükselen ses,
Desenini öperek, teşekkür eder herkes...
Yerin-göğün varlığı, çiçek, yaprak, yıldız, ay,
O ufacık zeminde , çekerler sanki halay...
Çocuklar, karşığını işaretler, "Benim!" der,
Sofrada arar bulur, ondan sonra yemek yer.
Mülkiyet ifâdesi, çentiğin her tanesi,
O mübarek duygunun, çocuk.a nişânesi.
Yer sofrası zevkini yaşatan tahta kaşık,
Gözüm , gönlüm sizlere, işte bunlardan âşık
|
sibel (şimdiye kadar 21 posta) | |
YÖRÜK SOFRASI - 2
Sofra bezi üstünde, döğme bakırdan sini,
"Bibi, cice ve ece", kuşatmış çevresini
"Asker tarzı" diz çöken dedem hazır siftaha,
Onu bekleyen gençler, gem vururlar iştaha...
Sini üstünde "dürgü", tas dolusu "bulamaç"...
Yufka "kürek" olurken, batırılır "bazlamaç"...
YAğda yanmış çökelek, -DOLAZ derler adına
"Gömbe"ye katık olur, doyum olmaz tadına.
Sofrada TAHTA BODUÇ, dolaşır elden ele,
Tarifle karın doymaz, sofraya "Buyur!" hele...
|