sibel (şimdiye kadar 21 posta) | | KEÇE - Sümer ŞENOL
Yörüklerin yazgısı, keçe , kilim ve halı,
Ben illâ KEÇE derim, ötekiler pahalı.
Atkı yok, direzi yok, tepilir sâfi yünden,
Hammaddesi sağlanır, obasından, köyünden.
Keçecilik, göçerin zevkinden doğan sanat
Renk cümbüşü içinde, uçuşur kanat kanat.
Yünü yayla atılır, toplanır "DULUP" olur.
Serilir hasırlara, ıslanır "KIVAM" bulur.
Islak yünün üstüne döşenen "Ağaç Kücü"
Çevirir, yastık yapar, bunları erkek gücü...
Yerler çakıllı, ıslak... Erkeğin dizi sızlar,
Dirseği çürütür, yüzü ezerken kızlar.
Bunca külfet bitince serilir bir köşeye,
Artık "CEHİZ" olmuştur, Hatice'ye Ayşe'ye.
Düz keçeden yapılır, keçe, külâh , kepenek,
Beye ait olanlar, süslenir benek benek.
"Kepenek" , çobanların, evi-barkı, dünyası,
Bu dünyada yaşarlar, hem sevinci, hem yası.
Çadır içi serilse, rutûbet almaz yerden,
Atın teri atılır, keçe kaplı yerden.
Yerler boncuk kaplı, ortasında nazarlık,
Ata ayna takılır, mevcut ise pazarlık.
"Keçe" deyip geçmeyin, yer yazgısı, at süsü
Padişahın otağı, çobanın sırt örtüsü.
|