MEHMET BERBER 21.08.2008 Bozüyük
MEHMET BERBER' e mesaj yazmak için tıklayın
Değerli dostlar,sevgili hemşerilerim sizlerden biraz uzak kaldım.Çünkü bilgisayarımın arızasını gidermem uzun sürdü.
Bu hafta sohbetimizin konusu:
ÇOCUĞUMUZU GELECEĞE HAZIRLAMAK VE BAŞARI YOLLARI
Sevgili hemşerilerim; eğitim nedir? Önce bunu etraflıca düşünün, sonra benim yazdıklarımı okuyup yorumlayın.
EĞİTİM
Yetişkin insanların(anne-baba)sosyal hayata hazır olmayan bireylere, yani çocuklara tatbik ettikleri tesirlerdir, davranışlar bütünüdür...Bu eğitim işi bir süreçtir. Hayat boyu devam eder.
Anne-babasının yalan söylediğini ve küfürlü konuştuğunu duyan, hırsızlık,sıgara içmek gibi kötü davranışlarını gören bir çocuk, mümkün değil doğruluk öğrenemez!....
Annene ve babasından küfürlü sözler duyan,söğüp-saymalarına şahid olan bir çocuk asla mümkün değildirki tatlı dilli olmayı ve nezih(nazik) konuşmayı öğrenemez!.....
Evet değerli hemşerilerim; geleceğimiz olarak baktığımız çocuklarımız için biz büyüklere ağır yükler düşüyor. Öncelikle,aile içindeki (karı-koca) ilişkilerde, komşuluk münasebetlerimizde" doğruluk,dürüstlük ve haklara saygılı olmak" ilkelerine bağlı olunması hepimizce zorunldur.Yalanla, aileyle,haram yollarla hayatını idame ettiren aileler mutlu olmayı,başarılı olmayı ancak hayallerinde görürler... Battıkları zehirli çamurdan çıkmak için çırpınr dururlar!....
Ortak değerlerimize sahip çıkmasını bilen,çevresindeki insanlara yolda,iş yerinde, trafikte, saygılı ve medeni ölçülerde sabırlı olmayı öğrenen kişi ve aileler toplumdan takdir görürler.....Böyle ailenin yetiştirdiği çocuklarda parmak ısırtacak başarılar elde ederler.
BAŞARININ SIRLARI:
Başarılı insanlar,aklını verimli şekilde kullanabilen kişidir. Beynine istediğini bilen,hedef tayin eden bir kişinin başarılı olmaması için bir neden yoktur. İnsanları başarıya ulaştıracak temel karakter özellikleri şunlardır.
1.Hırs,
2.İstek(öğrenme merakı)
3.İnanç
4. Hedef belirleme (Strateji)
5.Azim ve sebattir.
Başarılı insanlar,genellikle kendilerinden çok ,başkalarının tecrübelerinden yararlanmasını bilen kişilerdir....
Başarıyı,kişi için önce okul, sonra hayat başarısı olarak ele almalıyız.İnsan için gerçek
ve en büyük başarı mutlu olabilmektir. Başarı için ;aile hayatı başarısı,sosyal hayat başarısı,mesleki başarı-sı olarak ele alabiliriz.İnsanın okulbaşarısı ile hayat başarısı arasında bir paralellik olduğunu hepimiz iyi görmeliyiz.
Değerli dostlar;çocuklarımıza
"Bilginin efendisi olmak için, çalışmanın kölesi olmak şattır" ilkesini mutlaka öğretmeliyiz...
HEPİNİZE SEVGİLER,SELAMLAR!..... TANRI TÜRKÜ KORUSUN!....
KALBİNİZ VE NİYETLERİNİZ HEP TEMİZ OLSUN.
BAŞARILAR,HEP SİZİNLE OLSUN.......
21-08-2008
M.BERBER_____BOZÜYÜK
MEHMET BERBER' e mesaj yazmak için tıklayın
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
MEHMET BERBER 12.05.2008 Bozüyük
MEHMET BERBER' e mesaj yazmak için tıklayın
Değerli Hemşerilerim,Sevgili Anne-Babalar;
Hepinize sevgi dolu selamlar!...Bu haftaki konumuz:
ÇOCUKTA ŞAHSİYET ŞEİKLLENMESİ
--------------------------------
Çocuklarımızın her yaş döneminde ve özellikle toplumsal hayata girişinden sonra, şahsiyeti temiz, sevilen, sayılan ve güvenilen bir kişi olabilmeleri için şahsiyeti (kişilik) nin doğru çizgide şekillenmesi çok önemlidir. Çocuğun doğumundan itibaren sosyal ve kültürel gelişmesi başlar. Bu durum çocuğun mensup olduğu aileye ve toplumuna kabul edilme sürecidir. Buna çocuk açısından bakılınca, onun ömür boyu çevresine uyması faliyeti demek mümkündür. Çocuk gelişimini sürdürürken içindebulunduğu toplumun diline, ahlaki değerlerine, kültürüne, dinine, sanatına, alışkanlıklarına, gelenek ve göreneklerine, bunlara uygun duygu, düşünce ve inaclarına, kısaca toplumsal norm ve değerlerine kendi ailesince yönlendirilmiş olur. Her millet ve o milleti oluşturan aileler bunları çocuklarına eğitim-öğretim, taklit ve telkinlerle kazandırır ve onların uymasını bekler...
Böylece toplum içndeki ortak değerlerle çizilen ortak şahsiyetin özellikleri, çocuğa da aktarılmak suretiyle onun sağlam şahsiyetininoluşmasına, tutum ve davranışlarının şekillenmesine yardımcı olunur. Çocuğun şahsiyetinin şekillenmesinde en önemli etken ailesidir.
Busebeple başta anne olmak üzere ailenin bütün fertleri, çocuğun gelişimineve eğitimine büyük katkı sağlarlar. Anne, çocukla biyolojik ve psiko-lojik olarak derin bir ilşki içindedir. Çocuk, sevgi, şefkat, yardımlaşma ve kendine güvenme duygusu gibi temel ahlaki özellikleri anneden alır. Bundan başka ana dilinin öğretimi, görgü kuralları, özellikle aile içndeki özelilikilerin sağlamlığı, davranış terbi-yesinin ilk öğreticisi annedir. Çocuk cesareti, güçlüklere karşı mukavemeti ise babadan alır. Yanibaba, çocuğa daha çok ev dışı hayata hazırlamada etkilidir.
Evet sevgili anne-babalar!
ERTUĞRUL GAZİ'nini ruhunu taşıyan sagıdeğer insanlar...
Geleceğimizin sağ-lam ve sarsılmaz olmasını istiyorsak, çocuKlarımıza sahip çıkmanın doğru yollarını iyi öğrenmeliyiz...Bu da doğru eğitim ve sağlıklı, mutlu aile ortamları ile mümkündür...Başkalarını eleştirip dedikodularla vakit öldürmek yerine, kendimizi yetiştirecek kaynaklar peşinden koşmalıyız....
BİR ANNENİN DİKKATİ;
"Ne yapsamda çocuğum/eşim evi özleyerek koşa koşa eve gelse"
sorusunda olmalıdır.
İYİ DAVRANIŞLAR MIKNATIZ GİBİDİR,
İNSANLARI BİRBİRİNE ÇEKER!...
Hepinize sevgi dolu selamlar!...
EMEKLİ Öğrt.M.
BERBER/BOZÜYÜK
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
MEHMET BERBER 17.04.2008 Bozüyük
MEHMET BERBER' e mesaj yazmak için tıklayın
ÖĞRENCİ PROBLEMLERİ (2)
Sevgili Hemşerilerim;geçen haftaki
yazıma devam ediyorum.
Hepinize sevgilerimi arzederim!...
ÖĞRENCİ PROBLEMLERİ(2):
Değerli anne-babalar,günümüz dünyasında ve ülkemizde rekabetçi bir ortamda yaşıyoruz. Zayıf olana hayat hakkı yok. Zayıf olmak demek; sadece bedenen değil, öncelikle bilgi(eğitim)sosyal,kültürümüz ve ekonomik yönlerden yetersiz olmamız demektir.
Yönetim ve ekonomi güçlü olanın elinde. İş imkanları kısıtlı olan ülkemizde gençlerimiz gleceklerinden emin değiller. Çoğu öğrenci ailesinden beklediği bilinçli desteği göremediği için ruhsal bunalımlar geçiriyor.Özellikle ergenlik döneminde(13-18yaşlar arası) aile içindeki düzensizlik, takipsizlik, çocukla sağlıklı ilişkiler kurulamadığı nedenleriyle istenmeyen yollara girebiliyorlar. Karne intiharlarını
duymuşsunuzdur.Çocuk neden canına kıyar? Çünkü,anne-babasının beklediği öyle bir karne değildir. Bu karne ile eve gitdiğinde suçlanacak aşağılanacak ve ceza görecektir.
Öğrencilerin çoğu, notlarını ailesine söylemezler veya yalandan yüksek söylerler. Yalanları ortaya çıkacağı için veli toplantılarından nevret ederler. Sınavdan korkmayan öğrenci yoktur. Bunun sebebi zayıf almak değil,anne-baba ve öğretmenin beklentilerine cevap verememektir. Çocuğun doğuştan zeki olması başarılı olmasını garentilemez.İ deal başarı için aileye büyük görev düşüyor. Aile içinde kazanılan duygusal zeka da en genetik zeka kadar önemlidir. Duygusal zeka(sevgi,merhamet,iyi-lik sever,hoşgörü duygularına sahip olma...)ve eğitimde başarı,ancak se-
vilen,değer verilen ve doğru destek
gören çocuklarda gelişir...
Çocuğun temel eğitim kurumu ailedir. Ailenin veremediklerini ve ihmal etdikleri bir takım değerleri okul veremez...Okul,çocuğa ailesince sıfır-13 veya 15 yaşlarına kadar verebildiği olumlu veya olmsuz davranışlarını o istikamette gelişmesine yardım eder. Çocuklarımızın okularındaki eğitim başarılarını arttırmak için, biz büyüklerin omuzlarına ağır sorumluluklar taşıdığımızın bilincinde olmalıyız.
Öğrenci problemlerini ancak
Okul"sınf öğretmeni" ve aile işbirliği ile çözülebilir. Çocuğumuzun ve ailemizin geleceği, bu sağlıklı ve yararlı iletişimin yollarını araştırıp öğrenmemize bağlıdır...
Hepinize sağlık,esenlik!!!..
Herşey gönlünüzce olmsı dileklerimle,
MUTLU ve BAŞARILI OLNUZ...
SELAMLAR!...Öğrt. M. B.
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
MEHMET BERBER 12.04.2008 Bozüyük
MEHMET BERBER' e mesaj yazmak için tıklayın
ÖĞRENCİ PROBLEMLERİ (1)
Kiymetli Dostlar,Sevgili Hemşerilerim Hepinize Kucaklar Dolusu Sevgiler!
Bugünkü konumuz İlköğretim ve Ortaöğretimdeki çocuklarımızla ilgil olacak.
Çocukların kişilik oluşumu ve gelişmesi, kendisine güvenme duygusunun gelişmesi büyük ölçüde anne-babanın kişilik yapısına bağlıdır.
Biz anne babalar ve öğretmenler olarak öğrencilerimizin problemlerini polis mantığı ile yaklaşmamız doğrru değildir. Çocuklarımızın sıkıntılaını bu yolla çözemeyiz.
Çocuk,küçük bir hatasında veya yalan söylediğinde, onu suçlamayalım. KENDİMİZE, "bu çocuk bana neden yalan söylüyor? Onu doğru söylemekten alıkoyan nedir? Neden bana güvenmiyor?" sorularını soralım.
Nerede yanlış yaptığımızı, bu çocukla neden sağlıklı iletişim (karşılıklı anlayış ve hoşgörü) kuramadığımızı araştırmalıyız.
Çocuklar, aileden çok, medyanın (özel tv.ler,gazete,dergi,gayri meşru yayınlar) ve eğlence sektörünün tesirleri altındadırlar. Çünkü anne-babalar ve öğretmenlerin bir çoğu çocuklara nasıl yaklaşacaklarını,nasıl ilişki(diyalog) kuracaklarını bilmiyorlar.
Çoğu aileler çocukları ile iletişim kurmayı bilmiyorlar. Onlar sadece monolog yaparak vakit geçiriyorlar.
"NEDİR MONOLOG" Tek taraflı yaklaşım:
Anne-baba anlatır ,çocuk dinler.(SEN ADAM OLMASSIN, UTANMADAN BİR DE YALAN SÖYLÜYORSUN, NE ZAMAN DESR ÇALIŞMAYA BAŞLIYACAKSIN? )
Şeklinde durmadan baskı yaparız. Anne-babalar bu suçlayıcı yaklaşımlarla çocukları ile kendileri arasında aşılması zor, kalın bir duvar örerler.
Çocuklara yeterince zaman ayırmıyoruz. Endişe, korku ve sevinçlerini paylaşmıyoruz.
Çalışma saatleri dışındaki zamanlarımızı okey masalarında değilde, çocuğumuzla iki saat birlikte geçirsek, geleceğimizle ilgili mutlaka yararlı olur.
Kahvehane dedikodularından çocuklara ayıracak vakit bulamıyoruz. Neymiş efendim; onlar için çalışmıyormuşuz, yemeyip yediriyor, giymeyip giydiriyormuşuz...
HAYIR,ÇOCUKLARIN BİZDEN İSTEDİĞİ BUNLAR DEĞİL;
Onları iyi bir okula göndermek,maddi ve temel ihtiyaçlarını karşılamak zaten bizim görevimizdir...
ÇOCUKLAR BİZDEN; sevgi, anlayış, ilgi göstermeyi ve hoşgörüyü bekliyorlar... Herşeye rağmen onlara değer vermemizi, adam yerine, birey yerine koymamızı ve duygularını paylaşmamızı istiyorlar. Bunlar çocukların vazgeçemeyeceği ruhsal ihtiyaçlarıdır. Ancak ruhsal ve duygusal ihtiyaç-ları karşılanan çocuklar kendilerini güvende hissederler...
Değerli anne-babalar bu kouyla ilgili yazıma önümüzdeki hafta devam
edeceğim. Selamlar, sevgiler!!!...
Öğrt.M.B BOZÜYÜK
SEYYAH OLUP ŞU ALEMİ GEZERİM,
BİR DOST BULAMADIM GÜN AKŞAM OLDU.
KENDİ EFKARIMCA YAR YAR OKUR-YAZARIM
BİR DOST BULAMADIM GÜN AKŞAM OLDU...
Herşey, gönlünüzce olsun!!!...
MEHMET BERBER' e mesaj yazmak için tıklayın
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
MEHMET BERBER 04.04.2008 Bozüyük
MEHMET BERBER' e mesaj yazmak için Tıklayın
OKUL BAŞARISINDA BESLENMENİN ÖNEMİ:
Değerli hemşerilerim,Sevgili dostlar,
sizlerle paylaşacağım sohbetime başlıyorum.
İLK KONUMUZ;
"İlköğretim Dönemi(1.2.ve 3.sınıflar) Çocukların Okul Başarısında Beslenmeinin Önemi"
Değerli veliler,
Çocukların bebeklik ve okul öncesi dönemlerinde anne sütünün ve dengeli ek gıdaların verilmesinin yararlarını hepimizin iyi bilmesi gereklidir.
Çocukların beslenmesinde bilmeden birçok yanlışlıklar yapmaktayız. Beslenmeye ilişkin "aburcubur yemek, öğünarası atıştırmak, dengeli beslenmek" vb. ifadeler kullanırız. Ancak iç yüzüne eğilip hiç düşünmeyiz. Çoğu ailer çocuğun her isteğini yerine getirir, düşünmeden eline birtakım yiyecek ve içecekler verir, durmadan yiyip-içmesini sağlar. Çocukta bu serbestliğe alışarak uygun olmayan zamanlarda asitli kolalar, rastgele meyve suları, ekmek arası, çikolatalar, pastalar, şekerler vb. yiyecek ve içecekleri durmadan atıştırırlar. Bütün bu düzensiz davranışlar çocukta iştahsızlık yaptığı için sofrada yemek yemez.
Çoğu anneler "çocuğuma kahvaltı yaptıramıyorum, peynir, yumurta, reçel yediremiyorum, süt içiremiyorum" diye durmadan şikayetçi olurlar...Yukarıda değindiğim davranışların hepsi "aburcubur" diye ifade ettiğimiz beslenme şekline girer.
DENGELİ BESLEME NEDİR???
Vücudun birgünlük ihtiyacı olan besin, vitamin ve minarellerin yeteri kadar alınmasıdır. Yani; birgün içinde (kahvaltı,öğle,akşam) soframıza gelen her çeşit yiyecekten uygun miktarda yenilmesine "DENGELİ BESLENME" denir.
Çocuklarımıza karşı her zaman kararlı ve aile içinde belirgin kurallara göre davranmalıyız....Çocuk sabahleyin okula kahvaltısız ve düzensiz geliyor. Karnı aç olan çocuk 1.dersten sonra midesinin sesini dinlemeye başlıyor. Okuldaki etkinlikleri anlamadığı gibi arkadaşlarıylada sağlıklı ilişkiler kuramıyor. Okul kantininden aldığı ucuz ve kalitesiz içecek ve yiyecekler daha sonra çocuğun hastalanmasına sebep oluyor... Sonrada doktor doktor gezdirerek başarısızlığından yakınıyoruz...
Değerli veliler,çocuğumuzu karşımıza oturtup,beslenme kurallarını birlikte belirleyiniz.
Sağlıklı ve başarılı olmak için uygun açıklamalar önce yapılacak. Sonra kurallar belirlenecek...
1-Sabah kahvaltısız okula gidilmeyecek.
2-Öğün aralarında meyve dışında birşey yenmeyecek vb......
Değerli anneler çocuğumuzun beslenme sorunlarını gittiği okuldaki sınıf öğretmeniyle konuşmalısınız. Bunun da çok yararlı olacağını unutmayınız...
Evet sevgili dostlar, yararlanmanız dileğimle hepize sağlık,esenlik ve mutluluklar!!!!... Öğrt.M.B.
MEHMET BERBER' e mesaj yazmak için Tıklayın
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
MEHMET BERBER 28.03.2008
Sevgili Hemşerilerim,Değerli Dostlarım,Kıymetli anne-Babalar;
Çocuklarımız bizim için herşeyimizdir. Dünyamızın çiçekleridir, istikbalimizdir!.....
Gerekirse onlar için hayatımızı feda ederiz!... Hep böyle düşünürüz, söyleriz de, acaba onlar için doğru davranışları yapıyor muyuz???
Şimdi sizlere bazı sorularım olacak. Bunlar üzerinde bir mütdet düşünmenizi istesem ne dersiniz?
Her aile çocuklarının temel ihtiyaçlarını gidermek zorundadır. Bunları hepimiz biliyor ve yapıyoruz. Temel ihtiyaçlar deyince ne anlıyoruz? Barınma(ev,mal-mülk), beslenme, giyim-kuşam, okula gönderme yani eğitim... Bunlar çocuğun temel ihtiyaçlarıdır.
PEKİ; ŞUNLARI BİLİYORMUYUZ? DÜŞÜNÜYOR MUYUZ???
1-Çocukta kişilik nedir ve kimler etkiler?
2-Çocukta kendine 'Güven Duygusu'nun gelişmesi nelere bağlıdır?
3-Bazı çocuklar içe kapanık veya saldıgan olmasını etkileyen faktörler
nelerdir?
4-Çocuklarımızın yaş ve eğitimsel dönemlerini tanıyor muyuz?
5-Aile içinde bazı kararlar alırken
çocuklarımızın düşüncelerinede yer vermenin önemini biliyor musunuz?
6-Aile büyüklerine saygılı olmanın
önemini onlara kazandırma yollarını biliyor muyuz?
7-Çocuğunuzu ne kadar tanıyabiliyor sunuz? Onları seviyelerine göre yönlendirebiliyor musunuz?
8-Çocuk duygu ve düşüncelerini anlatma cesaretini nerede ve hangi ortamlarda kazanır??
9-Nereden geldik? Niçin geldik? Nereye gideceğiz?(Temel dini bilgileri,çocuğun seviyesine göre nasıl verilmelidir?)
10-Sizce çocuktan özür dilenmeli midir?
BAKRAZ isminin şanına, şerefine, Onuruna ve yüceliğine layik olan değerli dostlar!...
YÖRÜKLER olarak, BAKRAZ(Günyurdu)lılar olarak o
kadar çok eksiklerimiz varki; köyümüzün bugün içinde bulunduğu olumsuz haller hepimizce bilinmektedir...
PEKİ DOSTLAR BUNUN TEMEL NEDENİ NEDİR???
ELBETTEKİ EĞİTİMSİZLİKTİR!!!!!
Birbirimizi dinlemeyi bilmiyoruz, anlamıyorz, güvenmiyoruz, hoşgörünün güzelliğinden haberimiz yok!!!!!!...
Evet değerli anne-babalar ve ERTUĞRUL GAZİ''nin sevgili torunları,
yukarıda maddeler halinde acizane belirttiğim "ÇOCUK EĞİTİMİ" ile ilgili sizleri aydınlatmaya çalışacağım. Her hafta bir konu üzerinde sohbet etmeyi düşünüyorum.
Hepize sağlık,esenlik ve işlerinizde başarılar dilerim.....
Sizlere üzüntü verici bir haberimde var. BAKRAZ'ın kimsesiz gariplerinden MEVLÜT DÜLGER 26 mart 2008 GÜNÜ VEFAT ETTİ VE HAK'ın rahmetine kavuştu.
Hepiniz ALLAHA emanet olunuz
GÖRÜŞMEK DİLEĞİYLE,HOŞCA KALIN!!!!
BOZÜYÜK'den ÖĞRT. MEHMET
BERBER
Yazı ile ilgili duygu ve düşüncelerinizi yazmak için TIKLAYIN
|