BİRLİĞE ÇAĞRI ( İMDAT BATUN)
Bizi biz yapan, bizi birbirimize bağlayan, bizi bir toplum yapan önemli unsurlar var. Osmanlının kayı boyu aşiretinin kara keçili Yörüklerinden oluşumuz, kan ve can bağımızın oluşu ve en önemli olan hepimizin bakrazlı Yörük toplumu oluşumuz.
Köyümüz kurulduktan sonra tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlamaya çalışan köy halkımızın nüfusunun hızla artması sonucu sahip olduğu topraklar insanlarımızın ihtiyacını karşılayamaz hale geldiğinden insanlarımız ekmeğini dışarıda aramak zorunda kaldı ve bunun devamında insanlarımız gerek ekmek parası gerekse eğitim için uzak şehirlere giderek oralara yerleşir hale geldi. Geri dönüşler olmayıp buna birde ölümler eklenince köyümüzde sürekli yaşayan insanlarımızın sayısı gittikçe azaldı ve şimdi çok az bir nüfus kaldı.
Köyümüzün kurulmasından bu yana havasını teneffüs edip suyunu içtiğimiz,dağlarında hayvancılık yaptığımız, taşında toprağında çalışarak ihtiyaçlarımızı kazandığımız, nice acılara göğüs gerip nice sevinçlere gülümsediğimiz, dağlarında ovalarında nice sevdalar ve nice özlemler yaşadığımız, nice göz yaşı döküp uzaklardaki yakınlarımız için hasretlik yaşadığımız köyümüz bakrazımız tıpkı Osmanlı gibi kuruluştan yükselişe, yükselişten geri gidişe ve yok oluşa doğru hızla ilerliyor farkındaysanız.
Geçtiğimiz zamanlarda yani eskiden köyümüzde yaşayan büyüklerimiz çoğunluktaydı , bizi köye bağlayan onlardı, onlara duyulan saygı , sevgi ve özlemdi, bizi düğünlerde bayramlarda köyümüze götüren manevi değerlerimiz vardı. Oysa şimdi çok az insanımız kaldı köyümüzde ve eğer geri dönüş olmazsa köyümüz yok olmanın eşiğine geldi.Bizim için manevi değeri çok olan köyümüzün yeri devletimiz tarafından değiştirilerek yeni bir yerleşim alanında çağımıza uygun modern bir yapıya sahip yeni bir köy oluşturulmuş ancak bununla birlikte sorunları da beraberinde getirmiştir.
Gerek köyümüzde sürekli yaşayanlar gerekse köyümüzle sürekli irtibat halinde olanlar köyümüzün çözümü var olan ancak bir türlü çözülmeyen sorunlarıyla yaşamaya devam etmektedirler. Yıllardır var olan ancak bir türlü güçlendirip insanlarımıza hizmet eder hale getiremediğimiz İstanbul’da bulunan köy derneğimizin durumu hala vahim bir durumdadır.
KÖYÜMÜZÜN :
1-Baraj ve yeni köy yapımı için yapılan kamulaştırma olaylarındaki belirsizlikler
2- Kamulaştırılan yerlerin bedellerinin belirlenmesindeki usülsüzlükler
3-Yeni evlerin fiyatlarında usülsüzlük
4-Yeni evlerin satışındaki uygulanan çifte standart
5-Yapılan evlerin inşaat kalitesinin düşüklüğü
6-Alt yapı sorunları- Okul,Cami,sağlık ocağı ve Kültür merkezi yapımlarında dönen siyasi oyunlar
7-Arsa bedeli adı altında yapılmaya çalışılan yolsuzluk gibi ve bunlara daha da ekleyebileceğimiz, köyümüzün bir sürü sorunları bulunmaktadır.
Köy derneğimiz ise köylülerimiz tarafından yeterli ilgi gösterilmediğinden güçsüz bir dernek olup ne köyün sorunlarıyla ilgilenebiliyor nede geleneklerimizle ilgili sosyal aktivitelerin yerine getirilmesinde maalesef etkili olamıyor.
FAZLA LAFA GEREK YOK ARTIK YETER. BU KÖTÜ GİDİŞE DUR DEMEK İÇİN ELELE KOLKOLA OMUZ OMUZA GÜÇ BİRLİĞİ VE AKIL BİRLİĞİ YAPARAK KÖYÜMÜZÜN VE KÖYLÜMÜZÜN TÜM SORUNLARINI ÇÖZMEK İÇİN, KÖYÜMÜZE ESKİ GÜCÜNÜ ESKİ SAYGINLIĞINI KAZANDIRMAK İÇİN, ESKİDEN OLDUĞU GİBİ KAFİLELERLE ATAMIZ ERTUĞRUL GAZİYİ ANMAYA GİTMEK İÇİN, HEP BİRLİKTE AMİN DİYEREK MEVLÜTLERİMİZİN OKUNMASI İÇİN, KOLKOLA GİRİP SEYSANA SESLERİYLE GELİNLER ALMAK İÇİN ŞİMDİ BİRLİK OLMA ZAMANIDIR, ŞİMDİ DİRLİK OLMA ZAMANIDIR BEN OSMANLI TORUNU YÖRÜK OĞLU YÖRÜĞÜM DİYEN VE BUNU YÜREĞİNDE HİSSEDEN HEREKEZİ BİRLİĞE VE BERABERLİĞE ÇAĞIRIYORUZ.
Bugünden itibaren her ayın 11.ci günü akşamı,birbirimizle muhabbet için, hal hatır sormak için sorunlarımızı ve çözümlerini görüşmek için hepinizi derneğimizde bekliyoruz .UNUTMAYIN HER AYIN 11.Cİ GÜNÜ AKŞAMI.... |